ŞEHİTLERE MİNNET
Karanlık ve soğuk gecelerde sıcacık yatağımızda güven içinde uyurken bizler için ölenlerin anısına ithaf ediyorum bu satırları.
Issız bir gecede fırtına, rüzgâr, soğuk içinde çelik kanatlarıyla vatan savunmasında iken teknik arıza sonucu veya herhangi başka sebepten kutsal vatan toprağına çakılıp şahadet şerbetini içen korkusuz pilotlarımızdan geriye acılı analar, evlatlar, ağabeyler, kardeşler kalır geriye. Onlar bu vatana en kıymetli varlıklarını ‘canlarını’ vermişlerdir. Anneleri, kardeşleri, eşleri onları son kez görmek, vedalaşmak ister ama nafile… Kimisinin cenazesi bile düştüğü denizden çıkarılamaz, yakınlarının gelip gözyaşı dökeceği bir mezarları bile olmaz. Bizler ise onların isimlerini, varlıklarını bile bilmeden onların savunduğu bu vatan topraklarında fütursuzca dolaşır dururuz. Oysa onlara çok şey borçluyuz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sanılandan çok daha fazla askeri uçak kazası gerçekleşmiştir ve bilançoları çok ağır olmuştur. Her sene en az 10 askeri jet düştü geçmiş tarihlerde ülkemizde. Kıbrıs barış harekâtında, Kore savaşında, Güneydoğu’da terörle mücadele kapsamında, Ege denizinde Yunanlılarla ‘it dalaşı’ yaparken, sıradan bir uçuşta, eğitim uçuşunda fazlasıyla uçak ve pilotumuzu kaybetmişizdir. Hepimizin memleketinde elbet bir şehitlik vardır. Çoğumuz yanından geçer gideriz, o şehitlikte kim var kim yok bilmeyiz. Bu yazıyı okuduktan sonra o şehitliğe girip bizler için canını veren kahramanlara içinizden geçenleri söyleyip, onların ruhunu şenlendirmeye ne dersiniz?
Sözlerimin sonuna gelirken ilk hava şehidimizden son hava şehidimize kadar tarihimizdeki tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, sözlerimi Edirnekapı şehitliğinin girişindeki harika sözle noktalıyorum;
Uçtunuz, düştünüz toprak üstüne,
Tarihte altın bir yaprak üstüne...
Alper Kipelli
Hava Kaza Kırım Araştırmacısı